Web tarayıcısı ya da mobil uygulama üzerinden değerlendirebileceğiniz Spor Ekranı sayesinde sezon boyu devam eden basketbol maçlarını, özel turnuvaları, All-Star organizasyonlarını ve elbette play-off müsabakalarını; gün, saat ve kanal bilgisiyle takip etmeniz mümkün! Spor Ekranı’nın “Basketbol” kategori sayfasını favorilerinize ekleyin, dilediğiniz filtrelemeleri gerçekleştirerek sevdiğiniz basketbol takımlarının hangi gün ve hangi kanalda yer aldığını kolayca öğrenin!

NBA (National Basketball Association)

Basketbol, ülkemizde ve dünyada en çok ilgi gören spor dallarının başında gelir. Amerika Birleşik Devletleri’nde de en büyük ilgi, genel olarak basketbolun üzerinde toplanır. ABD’de kurulan basketbol organizasyonunun kısaltılmış adı NBA’dir. NBA’in açılımı ise “National Basketball Association” olup dilimize “Ulusal Basketbol Organizasyonu” şeklinde çevrilir. ABD merkezli NBA dünya çapında basketbolcuların yer aldığı devasa bir ligdir. Büyük ilgi gören spor branşlarında olduğu gibi NBA’in de bilgisayar oyunları ve spor giyim ürünleri çıkarılmıştır. Bu ticari ürünler yıllar boyunca birçok kişi tarafından büyük bir ilgi ile takip edilmiştir.

NBA’in Tarihçesi ve Kuruluşu

6 Haziran 1946’da Amerikan Basketbol Birliği’nin (BAA) kuruluşuyla bu özel ligin hikâyesi başlamıştır. 1937 yılında kurulan Ulusal Basketbol Ligi (NBL) ile BAA 3 senelik bir rekabetin ardından 1949 yılında birleşmiştir. Yani asıl olarak 1949’daki bu birleşme ile NBA’in oluştuğunu söylemek mümkündür. NBL’de kendine yer bulan 6 takımın BAA organizasyonuna katılımı ile NBA efsanesinin temelleri de atılmıştır. 12 yıllık NBL ve 4 yıllık BAA’in birleşiminden doğan NBA’in adı bile bu birleşime dair referanslar sunmaktadır.

ABD için “ulusal bir lig” olarak tanımlanmasına rağmen başlangıç aşamasında Ortabatı ve Great Lakes bölgelerinin dışına çıkılamamıştır. ABD coğrafyasının büyüklüğüne rağmen NBL; istikrarla devam eden bir dönem olarak kabul edilmektedir. Öyle ki 2’nci Dünya Savaşı yıllarında bile takımlar, NBL organizasyonuna katılım göstermeyi sürdürmüşlerdir. Savaşın sonrasında ise 12 takımlı bir lig olarak gerçek anlamda yükselişini arttırmıştır.

NBA olarak birleştiğinde ortaya toplamda 17 takımlı bir lig çıkmıştır. Süreç içerisinde küçük şehirlerdeki takımlar, büyük şehirlere taşınmıştır. 1950’li yıllarda ise tartışma konusu olan siyahi oyuncular, takım kadrolarına dahil edilmiştir. Hücumdaki 24 saniye kuralı ise mücadeleyi hızlandırmak amacıyla 1954 yılında getirilmiştir.

NBA ile rekabete giren bir başka organizasyon ise American Basketball Association (ABA) adlı oluşumdur. 1979 senesinde ABA’nın katılımı ile beraber yeni bir birleşme gerçekleşmiştir. Söz konusu ligin de eklemlenmesiyle beraber takım sayısı 22’ye kadar çıkmıştır. ABA özelinde konulan 3 sayı kuralı, bu birleşim ile birlikte NBA’de de kabul edilmiştir.

1990’lı yıllara geldiğimizde ise takım sayısı 27’lere kadar ulaşmıştır. O dönem; ABD dışında olan 2 Kanada takımı (Toronto Raptors ve Vancouver Grizzlies) ile beraber sayı 29’a ulaşmıştır. Yabancı oyuncu almakta tereddüt eden takımlar; bu gelişmelerden sonra ABD dışındaki ülkelerden oyuncuları dahil etmeye başlamıştır. Söz konusu süreç de NBA’in küreselleşmesine büyük bir katkı sağlamıştır.

NBA'in En Başarılı ve Ünlü Takımları

NBA tarihinde en başarılı takımlar; saha içinde elde ettikleri zaferler kadar reklam/iletişim/sponsorluk gibi konularda da devasa bir güce ulaşmışlardır. NBA içerisinde “marka” olarak ifade edebileceğimiz takımlar, sportif başarılarını endüstriyel anlamda ulaştıkları kitlelerle pekiştirmiştir. Bu anlamda Los Angeles Lakers ve Boston Celtics takımlarına çok özel bir parantez açmak gerekir.

Her iki takım bugün için elbette eski güçlerinde ve istikrarlarında olmasalar bile taraftar kitlelerini korumaktadır. NBA özelinde 17 şampiyonlukla Boston Celtics ve Los Angeles Lakers, adını zirveye yazdırmıştır. Bu takımlar özellikle belli dönemlerde yakaladıkları uzun şampiyonluk serileriyle fenomen olmayı başarmıştır.

1970’li yıllarda önemli şampiyonlukları bulunan New York Knicks dışında 1994 ve 1995 yıllarında şampiyon olan Houston Rokets için de özel bir vurgu yapmak mümkündür. Miami Heat, Detroit Pistons, Philadelphia 76ers, Golden State Warriors takımları 3’er defa NBA şampiyonluğuna ulaşmıştır. Bu arada San Antonio Spurs 5, Chicago Bulls ise 6 kez NBA’de şampiyon olmuş takımlardır.

NBA'in Yıldız Oyuncuları ve Kariyerleri

NBA’de şampiyonluk başarıları yakalamış olan takımlar, elde ettikleri bu zaferleri büyük ölçüde belli yıldızlara borçludur. Bunun nedeni, 5 kişiyle oynanan basketbolda bir oyuncunun maça olan etki gücüdür. Büyük yıldızlar, kendileri gibi takımlarını da başarılara kolayca taşıma şansı bulmaktadır. Aynı etkiyi elbette her takım sporunda görmek mümkün değildir.

Bugünden geçmişe doğru bir yolculuk yaptığımızda; NBA tarihine damga vuran oyuncular arasında elbette Michael Jordan’a özel bir parantez açmalıyız. Chicago Bulls takımının efsanesi olan Jordan, belgeselleri ve filmleri yapılan gerçek bir fenomendir. Hırsı, oyun zekası ve şut yüzdesi ile çok özel becerilere sahip olan Jordan, kariyerinin hemen hemen tamamında Bulls forması giydi. Jordan’ın oyunu kadar saha dışındaki duruşu da her zaman gündem olmuştur.

Jordan’ın aynı takımda birlikte mücadele ettiği Dennis Rodman ve Scottie Pippen da bu başlık altında almayı hak eder. Her iki oyuncunun da Bulls’un başarılarında rolü oldukça fazladır. Nitekim bunu “Son Dans (Last Dance)” adlı belgeselde de net şekilde gördük.

Modern basketbolda ise Kobe Bryant’ı mutlaka anmak gerekir. Ölümü oldukça trajik olan Kobe, birçok basketbol severe göre en büyük NBA efsanelerinden birisidir. NBA’in en iyi 5’lerinin yapıldığı listelerde hala Kobe adını görmek mümkündür. Diğer bir yıldız ise Lakers efsanesi olan Shaquille O'neal'dir. O’Neal, pota altını en iyi domine eden yıldız oyunculardan biri olarak damgasını vurmuştur.

Öte yandan NBA’in ikonik yıldız isimleri arasında olan Magic Johnson; 5 şampiyonluk gördüğü, 3 kez de MVP seçildiği bir kariyere sahiptir. Bunun yanında Johnson, AIDS olduğunu açıkladıktan sonra HIV virüsüne karşı savaş açmasıyla da takdir toplamıştır. Bu arada “Sky Hook” atışını basketbola kazandıran Kareem Abdul-Jabbar, NBA’in en iyi pivotları arasındadır. Yıldız isim, siyahilere karşı yapılan ırkçılık konusunda mücadelesiyle de dikkat çekmiştir.

Bill Russell ve Larry Bird de kazandıkları şampiyonluk yüzükleriyle NBA tarihine adlarını yazdırmışlardır. Russell; NBA tarihinde 11 kez şampiyonluk gören efsaneler arasında yer almaktadır. Son olarak NBA tarihinin dev pivotlarından Wilt Chamberlain'in de altı çizilmelidir. Büyük efsane, toplamda 11 kez ribaund kralı olarak rekorlara imza atmıştır. Bu listede genel olarak basketbolu bırakan efsanelere yer vermeye çalıştık. Bu nedenle Lebron James, Kevin Durant ya da Stephen Curry gibi yıldız isimlerden söz etmedik.

NBA'de Forma Giyen ve Giymiş Türk Basketbolcular

Türkiye’den giderek NBA’de forma giymeyi başarmış ilk basketbol oyuncumuz Mirsad Türkcan’dır. Başarılı isim; 1998 yılında Houston Rockets takımına giderek “NBA’deki ilk Türk oyuncu” olma unvanını elinde tutmaktadır.

2000 yılında ise Hidayet Türkoğlu, Sacramento Kings takımına gitmiştir. Türkoğlu bu takımın ardından Toronto, San Antonio Spurs ve Orlando Magic gibi takımlarda oynamıştır. Şu an ülkemizde Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanlığı koltuğunda oturan Türkoğlu, NBA’de en çok forma giyen Türk oyuncu olarak bilinmektedir.

2002 yılında Mehmet Okur, Detroit Pistons’a giderek hepimizi gururlandırmıştır. Okur; takımın ikinci şampiyonluğu döneminde oynamış ve oldukça da başarılı olmuştur.

NBA’de oynayan Türk yıldız oyunculardan biri olan İbrahim Kutluay ise “Super Sonics” takımında çok kısa bir süre rol almıştır. Sonrasındaki yıllarda ise Ersan İlyasova, Alperen Şengün, Semih Erden, Ömer Aşık, Furkan Aldemir, Cedi Osman, Ömer Faruk Yurtseven ve Furkan Korkmaz gibi isimler, NBA’de forma giyen Türk oyuncular listesine dahil olmuşlardır.

Avrupa Basketbolu'nun Zirvesi Euroleague

Turkish Airlines Euroleague, Avrupa’da basketbolun tam anlamıyla zirve noktası olarak kabul görür. Bir anlamda futboldaki Şampiyonlar Ligi’nin basketboldaki karşılığı olarak düşünülebilir. Fakat Eurolig’in en önemli farkı, belli bir federasyon tarafından düzenlenmemesidir. Bir başka ifadeyle, Eurolig özel bir şirkettir ve lig, bu şirketin kuruluş ilkelerine göre tasarlanmaktadır.

Uzun zamandan bu yana düzenlenen Euroleague, Avrupa’daki en iyi basketbol takımlarını ve antrenörlerini bünyesinde tutar. Tarihçesine baktığımızda ligin kökenlerinin 1958’e dek uzandığı görülür. FIBA Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası, esasen Euroleague’in temellerini oluşturmuştur.

1991 senesinde FIBA Euroleague ismi ile organizasyonun ismini değiştirmiştir. Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği (FIBA) ve Avrupa Basketbol Ligleri Birliği’nin (ULEB) anlaşmazlık yaşamasıyla beraber 2001-2002 sezonundan itibaren tek turnuva olarak düzenlenmiştir. 18 takımın yer aldığı Euroleague’de takımlar çift devreli lig usulü ile karşılaşmaktadır. İlk 8’e giren takımlar, playoff’a yükselir ve sonrasında final serisi oynanır, böylece de sezonun şampiyonu belli olur.

Euroleague’e girmek için takımlar A, B ve C tipinde lisanslara sahip olmalıdır. A tipi lisanlar daimi, B ve C tipi lisanslar ise geçici lisans anlaşmaları olarak bilinir. Bir ülke toplamda 4 adet A ve B lisansı alabilir. Lisans alabilmek için birçok organizasyonda olduğu gibi pek çok kriter bulunmaktadır. Ayrıca Eurolig’e yükselmek adına Avrupa’daki takımlar, bir alt lig olan EuroCup’ı kazanarak sezonluk turnuva kartı alabilmektedir.

Euroleague'in Avrupa Basketbolunda Önemi ve Etkisi

Avrupa ve dünya basketbolu için oldukça prestijli bir organizasyon olan Eurolig, ülkemizde de büyük bir ilgi görür. İki başarılı temsilcimiz olan Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko’nun süresiz katılım hakkı bulunmaktadır. Temsilcilerimizle birlikte Asvel Villeurbanne Baskonia, Bayern Münih, CSKA Moskova, Barcelona, Maccabi Tel Aviv, Olimpia Milano, Olympiakos, Panathinaikos, Real Madrid ve Zalgiris takımlarının da süresiz katılım hakları bulunur. Bunlar haricinde olan takımlar, ancak özel davetle ya da EuroCup zaferi ile Eurolig’e dahil olabilir. Söz konusu takımlarda yer alan oyuncular ve teknik kadrolardaki isimler, Avrupa’da kendilerini gösterme şansı bulurlar. Çünkü Eurolig, Avrupa basketbolu için bir zirve olarak kabul görür. Rusya'nın Ukrayna işgali sonrası A lisansına sahip takımlardan CSKA Moskova'nın hakları şimdilik dondurulmuştur.

NBA tarafında da ilgiyle takip edilen Eurolig; pek çok yıldızın doğmasına katkı sağlamıştır. Bu nedenle hemen hemen her NBA takımında oyuncu izlemekle görevli kişiler, Eurolig’i sene boyunca takip eder. Tüm bu yönleri ile Avrupa basketbolunun gelişiminde Eurolig’in katkısı çok büyüktür. 16 Ekim 2001 günü oynanan Real Madrid-Olimpiakos maçı ile başlayan büyük ilgi, günümüzde de kat be kat artmaktadır. Türkiye takımlarının bu kulvarda şampiyonluklar kazanması da ülkemizde ligin bilinirliğini artırmıştır.

Euroleague'in En Güçlü ve Prestijli Takımları

EuroLegue tarihinde en güçlü takımların; genel olarak İtalya ve İspanya'dan çıktığını söylemek mümkündür. Ayrıca Yunanistan ve Rusya temsilcisi olan takımlar da en fazla kupayı alan takımlar arasında kendilerine yer bulmaktadır. 4’er kez şampiyonluk kupasını kaldıran Panathinaikos ve CSKA Moskova takımları Avrupa basketbolundaki güçlerini ortaya koymuşlardır.

Modern Euroleague tarihinde en çok maça çıkan takımlar arasında ise Barcelona, Olympiakos, CSKA Moskova, Baskonia ön plana çıkmaktadır. Türkiye’den ise Fenerbahçe ve Anadolu Efes takımları ligin adeta sembol takımları arasındadır. Galibiyet yüzdesi açısından da sıraladığımız takımlarına yanına Maccabi Tel Aviv ve Real Madrid gibi güçlü takımları ekleyebiliriz.

Avrupa Basketbolunun Yıldızları ve Performansları

Avrupa basketbolunda yıldızları sıralarken bu oyuncuları esasen 2 ayrı grupta incelemek lazımdır.

Köken olarak Avrupalı olan ama kariyerinin önemli bir bölümünü NBA’de sürdüren ya da doğrudan NBA’de palazlanan oyuncular,
Avrupalı olan ve genel olarak Eurolig’de kariyerini sürdürmüş efsane Avrupalı oyuncular.

Örneğin Rudy Gobert, Nikola Jokic, Pau Gasol, Goran Dragic, Dirk Nowitzki ve hatta Giannis Antetokounmpo, ilk grupta incelenebilir.

Bu oyuncular elbette kariyerlerinin kısa dönemlerinde Avrupa tecrübesi yaşamış olsalar da genç yaşta NBA takımları tarafından draft edilmiştir. Dirk Nowitzki Almanya Milli Takımı, Giannis Antetokounmpo Yunanistan Milli Takımı, Jokic Sırbistan Milli Takımı, Pau Gasol İspanya Milli Takımı ve Goran Dragic Slovenya Milli Takımı adına yıllar boyunca ter dökmüşlerdir.

Öte yandan kariyerlerinin ciddi bir bölümünü Eurolig’de geçiren efsane oyunculardan söz etmemek olmaz. Eurolig’in en büyük yıldızları arasında Jan Vesely, Kostas Sloukas, Luigi Datome, Nando de Colo, Vasillis Spanoulis, Dimitris Diamantidis, Mike James, Shane Larkin, Vasilje Micic, Sergio Llull gibi isimler öncelikli olarak sıralanabilir. Genç yaşta Real Madrid altyapısına transfer olan ve oradan da NBA’ye geçiş yapan Sloven oyuncu Luka Doncic ise Avrupa basketbolunun en üst düzey yetenekleri arasında gösterilir.

Türkiye Basketbol Süper Ligi (BSL)

Türkiye Basketbol Süper Ligi, farklı isimler altında uzun zamandan bu yana ülkemizde basketbolun zirvesini temsil etmeye devam etmektedir.

Türkiye Basketbol Ligi, pek çok basketbol otoritesine göre Avrupa’nın en değerli 3 liginden biri durumundadır. Ülkemize gelen yıldız oyuncular ve takımların başarıları bunun en net ispatıdır. Türkiye Basketbol Federasyonu ligi 1966 senesinde kurmuştur. Ligde Anadolu Efes, Fenerbahçe Beko, Galatasaray, Pınar Karşıyaka, Türk Telekom, Tofaş gibi üst düzey takımlar söz yer almaktadır.

Basketbolda üst düzey bir rekabet ortamı yaratan bu özel lig, pek çok oyuncu için vitrin niteliğindedir. Türkiye Basketbol Ligi normal koşullarda 16 takımla oynanır. Her sene 2 takım bir alt lige düşmektedir. Normal sezonu ilk 8’de tamamlayan takımlar, play-off oynamaya hak kazanır. Ayrıca ilk yarıyı ilk 8’de bitiren ekipler, Türkiye Kupası’nda mücadele etme hakkını kazanırlar.

BSL'de Yer Alan En Başarılı ve Rekabetçi Takımlar

Türkiye Basketbol Süper Ligi’nde yer alan takımlar genellikle sponsor destekleriyle lige tutunmayı başarır. Sponsor odaklı takımlar, bu desteği kaybettiklerinde ne yazık ki alt liglere düşmekte ya da faaliyetlerini bütünüyle sonlandırmaktadır. Banvit, Alpella, Trabzon Basket ya da Eskişehir Basket, bu durumun bariz örneklerini oluşturur. Yıllar boyunca sponsor desteğini arkasına alan Pınar Karşıyaka, ligimizin en istikrarlı takımlarından biri olmayı başarmıştır.

Öte yandan ligin en güçlü 2 ekibi olarak görülen Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko arasında da müthiş bir rekabet söz konusudur. Pek çok sene final serisinde birbirlerine rakip olan bu değerli camialar, ligimizin değerini önemli ölçüde artırmıştır. Yakın geçmişte Avrupa başarılarıyla bizi gururlandıran Galatasaray ve Beşiktaş da çoğunlukla play-off içerisinde yer almayı başarırlar. Anadolu Efes ligimizin en çok şampiyon olan takımı durumundadır. 9 şampiyonlukla Fenerbahçe Beko hemen arkasından gelmektedir.

Ön Plana Çıkan Türk Basketbolcular

Türk basketbolcuların hem kulüp hem de milli takım düzeyinde çok önemli başarılara imza attıklarını söyleyebiliriz. Türk basketbolunun yakın geçmişteki en büyük efsanelerinden biri olan Hidayet Türkoğlu, başarılarıyla 2000’li yılların başında herkesi mest etmiştir. Türkoğlu, Sacramento Kings, San Antonio Spurs, Orlando Magic, Toronto Raptors gibi önemli takımların formasını giymiştir.

Ülkemizi NBA'de temsil etmiş oyunculardan Mehmet Okur, NBA Şampiyonu apoletini ve yüzüğünü taşıyan tek temsilcimizdir.

Fenerbahçe ve Türk basketbolunun efsanelerinden İbrahim Kutluay ise aktif kariyerinde hem Türkiye hem de Avrupa'ya damgasını vurmuştur. İbrahim Kutluay'ın Panathinaikos forması altında Euroleague şampiyonluğu bulunmaktadır.

Ersan İlyasova, Ömer Aşık, Kerem Gönlüm, Ender Arslan, Mirsad Türkcan, Ömer Onan, Kaya Peker, Hüseyin Beşok, Harun Erdenay, Kerem Tunçeri, Semih Erden uluslararası düzeyde bilinirliği olan oyuncularımızdır. Daha yakın zamanlara baktığımızda ise şu tip isimleri sıralamak mümkündür:

Melih Mahmutoğlu
Sertaç Şanlı
Furkan Korkmaz
Cedi Osman
Alperen Şengün
Onuralp Bitim
Ömer Faruk Yurtseven

Diğer Popüler Basketbol Ligleri ve Takımları

ULEB’in Türkiye Basketbol Ligi’ni en önemli 3 ligden biri olarak gösterdiğini söylemiştik. ULEB’e göre İspanya Ligi, Yunanistan Ligi, İtalya Ligi, VTB, Almanya Ligi, Fransa Ligi ve Adriyatik Lig diğer güçlü ligler arasında bulunur. Adriyatik Lig ve VTB pek çok ülkeden temsilciyi aynı ligde birleştirdiği için tam anlamıyla yerel lig olduklarını söylemek zor.

İspanya Ligi (ACB)

Avrupa’nın en güçlü basketbol ligi olarak gösterilen İspanya Ligi (ACB) 1956 senesinden bu yana düzenli olarak organize edilmektedir. Ligde toplamda 18 takım bulunmaktadır. Ayrıca sezon içerisinde İspanya Kupası da rekabete önemli bir rekabet katmaktadır. İspanya takımları şu ana dek Eurolig, Eurocup ve Şampiyonlar Ligi gibi mecralarda ülkelerini başarılı bir şekilde temsil etmiştir. Baskonia, Valencia, Malaga, Real Madrid, Barcelona, Gran Canaria ie genel olarak en başarılı takımlar arasında kabul edilir.

Yunanistan Basketbol Ligi

Seyir zevki ve marka değeri açısından Avrupa’daki pek çok ligin gerisinde olmasına rağmen Olympiakos ve Panathinaikos arasındaki efsane rekabet, Yunanistan Basketbol Ligi’ne müthiş bir değer kazandırır. 1927 senesinde kurulan lig 14 takımla oynanıyor. Ligde en fazla şampiyon olan takım bu sene başına Ergin Ataman’ı getiren Panathinaikos takımıdır. Olympiakos ve Pana’yı ise genellikle PAOK, Aris ya da AEK Atina gibi takımlar zorlamaktadır.

İtalya Basketbol Ligi

FIBA, İtalya Basketbol Ligi’ni en zor 5'inci lig olarak göstermektedir. Bir zamanlar marka değeri oldukça düşen lig, son yıllarda aldığı ekonomik desteklerle beraber yeniden toparlanmıştır. Fakat şu ana dek bu yatırımlar, sportif başarı anlamında salonlara pek yansıyamamıştır. Örneğin Olimpia Milano takımı çok ciddi bir bütçeye sahip olmasına rağmen play-off yapma konusunda bile oldukça başarısız sayılır. Milano ve Virtus Bologna, ligin en güçlü takımlarını oluşturur.

Popüler Basketbol Turnuvaları ve Organizasyonlar

Milli takımlar bazında FIBA tarafından gerçekleştirilen en popüler organizasyonlar; Avrupa Basketbol Şampiyonası ve Basketbol Dünya Kupası’dır. Ayrıca Olimpiyat oyunları içerisinde en çok ilgi gören branşlardan biri de basketboldur.

FIBA Dünya Kupası

Basketbolun resmi otoritesi olan FIBA, her 4 senede 1 defa Dünya Kupası organizasyonu gerçekleştirir. 12 Dev Adam, son yıllarda bu kupaya büyük ölçüde katılım göstermeyi başarmıştır. FIBA’nın bariz şekilde en prestijli organizasyonu olan FIBA Dünya Kupası, farklı kıtalardan katılım gösteren en elit basketbol ülkelerinin rekabetine sahne olmaktadır.

Özellikle ABD Milli Takımı’nın varlığı, bu turnuvanın en özel hikayelerinden birini oluşturur. FIBA Dünya Kupası, 1950 tarihinden bu yana düzenli olarak organize edilmektedir. Zaman içerisinde formatı değişen turnuva, zaman zaman 16 zaman zaman da 32 takımla oynanmıştır. ABD, İspanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya, bu kupanın en başarılı takımları arasındadır. Japonya, Çin, Arjantin, Türkiye, Yugoslavya, İspanya, Kanada, ABD, Filipinler gibi ülkeler, bu organizasyona farklı zamanlarda ev sahipliği yapmıştır.

Olimpiyat Oyunları'ndaki Basketbol Müsabakaları

Yukarıda da vurguladığımız üzere Olimpiyat Oyunları, en prestijli basketbol maçlarına ev sahipliği yapmaktadır. Ekran karşısında milyonlarca spor severe ulaşan bu yayınlar, şu ana dek pek çok sürprize aracılık etmiştir. Basketbol, ilk defa 1936 Berlin Olimpiyatları kapsamında kendine yer bulmaya başlamıştır. O dönemden bu yana her 4 senede bir düzenlenen Olimpiyatlar, basketbolu programına almaya devam etmiştir.

Normalde milli takımlarına gitme konusunda çok da istekli olmayan büyük yıldızlar, Olimpiyat maçlarında genellikle yerini almaktadır. Bu da ortaya seyir zevki son derece yüksek maçların çıkmasını sağlamıştır. Erkekler ve kadınlar kategorisinde ABD, en başarılı ülke konumunda. En çok altın madalya kazanan ülkeler arasında Arjantin, İspanya, Yugoslavya ve Sovyetler Birliği sıralanabilir. 10 Dünya Kupası şampiyonu ile ev sahibi, bu organizasyona otomatik olarak katılım gösterme hakkına sahiptir.

Türk Milli Takımı’nın En Önemli Başarıları

“12 Dev Adam” olarak nam salan Türkiye Basketbol Milli Takımı, ülkemize basketbolu sevdiren en önemli unsurların başında gelmektedir. Özellikle 2000 ve sonrasında genç kitlenin basketbola ilgi duymasında, efsane 12 Dev Adam kadrosunun payı yadsınamaz. Türkiye’nin en büyük başarıları, genellikle ev sahibi olduğu turnuvalarda gerçekleşmiştir.

Ülkemiz; 2001’de Avrupa Basketbol Şampiyonası’na 2010’da ise Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmıştı. Her iki turnuvada da 12 Dev Adam, finale çıkma başarısı göstermişti. 2001 yılında Yugoslavya’ya, 2010’da ise ABD’ye kaybederek ikinci olmuştuk. Öte yandan 2006 yılında Japonya’da düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonası’nda 12 Dev Adam çeyrek finale kadar yükselmiş ve sonrasında 6’ncı olmayı başarmıştı. Bunun dışında kalan turnuvalarda ise gerçek anlamda başarılı olduğumuzu ifade etmek zordur.

Basketbol Yayınları

Basketbol yayınları hemen hemen tüm dünyada belli bir popülerliğe sahiptir. Özellikle Türkiye, Yunanistan, Sırbistan, Litvanya, Kanada, ABD, Almanya, Fransa, Hırvatistan, Slovenya gibi ülkelerde basketbol yayınları, öncelikli yayınlar arasındadır. Elbette futbol kadar büyük bir pastaya sahip olmasa da hem yerel ligler hem de Eurolig, Eurocup ya da NBA gibi prestijli liglerin yayınları gittikçe daha da önem kazanmaya başlamıştır.

NBA Maçlarının Televizyon Yayınları

Kabul edileceği üzere NBA, dünya basketbolunun zirve noktalarından birisidir. Her açıdan en popüler liglerin başında olmayı hak eden bu özel lig, çok ciddi bir yayın potansiyeline sahiptir. NBA küresel ölçekte bir başarı yakaladığı için deyim yerindeyse dünyanın bir diğer ucunda bulunan ülkelerde bile yüzbinlerce NBA fanı oluşmuştur.

Bu durum elbette Türkiye için de geçerlidir. Özellikle de 2000 ve sonrasında Hidayet, Mehmet Okur gibi oyuncuların NBA’ye gitmeleri ve orada başarılı olmaları, bu ligin yayınlarına olan ilgiyi de beraberinde getirmiştir. Günümüzde NBA maçları, League Pass sistemi ya da S Sport aboneliği üzerinden HD kalitede izlenebilmektedir. Geçmiş dönemlerde ise NTV, TV8, TRT Spor ve Digiturk gibi farklı mecralarda da NBA maçlarını izleme şansı bulduk.

Eurolig ve Diğer Avrupa Liglerinin Maç Yayınları

Her ne kadar NBA ölçülerinde küresel bir başarı elde edememiş olsa da EuroLeague, en azından Avrupa’nın en başarılı organizasyonudur. Eurolig ve Eurocup, aynı şirket tarafından organize edilmektedir. FIBA’dan tamamen bağımsız olarak organize edilen Eurolig, ülkemizde S Sport bünyesinde yayınlanmaktadır.

Eurolig geçmiş dönemlerde TRT Spor, Bein Sports gibi kanallarda da yayınlanmıştı. EuroCup müsabakalarını Türkiye’de şu an için Tivibu Spor yayınlamaktadır. Ayrıca Fransa ve İspanya Basketbol Ligi Digiturk, Almanya ve İtalya Basketbol Ligi Smart Spor’dan yayınlanmaktadır. Bu yayınlar el değiştirse bile en güncel programları Spor Ekranı’nın Basketbol kategorisinden takip edebilirsiniz.

Türkiye Basketbol Süper Ligi'nin Yayın Hakları

Ülkemizin basketbol alanındaki en üst düzey ligi olan BSL’nin yayın hakları şu an için Digiturk bünyesinde. Maç yayınları genellikle beIN Sports 5 kanalında yayınlanır. Maç günleri, yayınların tekrarlarına gece saatlerinde denk gelmek mümkün. Gün içerisinde eski maçlardan özet görüntüler, lige dair haberler, transfer gelişmeleri ve özel röportajlar ekrana taşınır.

Maç yayınları şifreli olmasına rağmen haftada en az 1 maçın şifresiz yayını beIN Sports Haber kanalındadır. Zaman zaman Efes ya da Fenerbahçe Beko gibi büyük takımların maçları da şifresiz maç kontenjanına dahil olabilmektedir. Geçmişe baktığımızda TRT Spor, NTV, Sky Türk 360, Cine5, Tivibu Spor gibi kanallarının bir dönem ligi yayınladığını görüyoruz.

Tarihte En Çok İzlenen Basketbol Maçları

Çekişmeli yapısından dolayı basketbol maçları, ilginç hikâyeleri beraberinde getirebilmektedir. Bugüne dek hem yerel liglerde hem de uluslararası arenada oldukça ilgin basketbol maçlarına tanıklık ettik.

En çok izlenen basketbol maçları ise genellikle büyük organizasyonların final maçları olmaktadır. Örnek vermek gerekirse 2016 NBA Final Serisi özelindeki 7’nci maç, hem canlı yayın hem de maç özetleri anlamında rekorları elinde barındıran maçlardan birisidir. Cleveland-Golden State müsabakası, aynı zamanda şampiyonluğu da netleştiren müsabakaydı. 3-1 geride olan Cleveland üst üste kazandığı 3 maçla beraber NBA şampiyonluğunu elde etmişti.

Bir diğer yüksek reyting alan maç ise Türkiye-ABD arasındaki 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası final maçıdır. Maç ülkemizde 17 milyon kişi tarafından izlendi. ABD’de ise maçı ekran başında izleyenlerin sayısı 26 milyonu geçmişti. O maçı 12 Dev Adam 81-64 kaybetmişti. Bu maçların haricinde 2008 Olimpiyat finali (ABD-İspanya) ile 1998 NBA Final Serisi 6. maçı da (Chicago-Utah) çok ciddi reyting alan maçlar arasındadır.