The Last Dance Son Bölümü Yayın Tarihinden Üç Gün Önce Tamamlandı

Karantina döneminde yayın tarihi değiştirilen The Last Dance belgeselinin son bölümünün yayın tarihinden 3 gün önce tamamlandığı ortaya çıktı. Spor belgeseli çıtasını farklı bir noktaya çıkaran The Last Dance’in ABD’de 5 ila 6 milyon kişi tarafından canlı olarak izlendiği belirtildi.

Michael Jordan’ın Chicago Bulls’daki son sezonunu anlatan The Last Dance belgeseli, birçok kişiye göre en iyi spor belgesellerinden biri oldu. Ülkemizde de ilgi ile karşılanan The Last Dance’in son bölümünün yayın tarihinden sadece üç gün önce hazır hale getirildiği belirtildi.

Yaklaşık 11 Yıl Önce Belgeselin Maliyeti 10 Milyon Dolar’dı

beIN Sports spikeri İsmail Şenol, Twitter’da paylaştığı yazı dizisinde belgeselin ilk olarak 2009 yılında ESPN’e gönderildiği belirtti. O dönem belgeselin 10 milyon dolarlık maliyetini çok bulan ESPN, spor belgeseline bu parayı yatırmak istemedi. 2020 yılında yayınlanan belgeselin ESPN’e maliyeti ise tam 20 milyon dolar oldu.

Pippen’ın Kontrat Sorununda NBA Yayın Haklarının Etkisi

The Last Dance belgeselinin parmak bastığı konuların başında Scottie Pippen’ın takımdan ayrılmayı istemesi geliyordu. İlk bölümlerde ele alınan bu konunun altında yatan sebep, Pippen’ın hak ettiğinden daha az para kazanmasını düşünmesiydi. Pippen, kontrat imzaladığında 18 Milyon Dolar kazanıyordu ve o dönem NBA’in yayın hakları yılda 176 milyon dolar şeklindeydi. 1991 yılının ardından NBA’in TV yayın hakları 670 milyon dolara çıktı.

TV gelirinin artması oyuncuların da haliyle daha fazla kazanmasını sağladı. Ligin en değerli oyuncularından biri olan Scottie Pippen’ın yeni yayın anlaşmasından önce imzaladığı bu anlaşma, bu yüzden bir anda değersiz hale geldi. O dönem Pippen ligin en çok kazanan ilk 50 oyuncusu arasında yer almıyordu. Kariyerinin son dönemlerinde daha yüksek kontratlara imza atan Pippen, 17 yıllık NBA kariyerini toplam 109.1 milyon dolar ile noktaladı.

Adam Silver’ın Yenilikçi Kimliği

İsmail Şenol’un Twitter yazı dizisinde dikkat çeken bir başka unsur ise Adam Silver’ın yenilikçi kimliğiydi. 1998 yılında neredeyse hiçbir spor belgeselinin olmadığı bir dönemde NBA Entertainment’in başında olan Silver, Jordan’ın Chicago Bulls’daki son sezonunun kayıt altına alınmasını sağladı.

Adam Silver, aynı zamanda Michael Jordan to the Max filminin de yapımcısı. Kimsenin spor belgeseli diye bir şey bilmediği bir dönemde bu öngörüye sahip olan Adam Silver, 2024 yılına kadar NBA Başkanı olarak görev yapmaya devam edecek.

Belgeselin Sıra Dışı İsmi Rodman

Alışagelmişin dışında bir kimliğe sahip olan Dennis Rodman, The Last Dance’in gizli kahramanlarından biri. Basketbolu bıraktıktan sonra da zaman zaman gündeme gelen Rodman’ın belgesel ekibiyle yaşadıklarını paylaşan İsmail Şenol, Rodman’ın belgesel röportajına 2 saat geç geldiğini ve belgesel ekibine ilk etapta sadece 10 dakika ayırdığını belirtiyor.

Subway’den ton balıklı sandviç ve papatya çayı söyleyen Rodman, siparişleri geldikten sonra belgesel ekibiyle tam 3 saatlik bir röportaj yapmış.

Karantina Döneminin Belgeseldeki Etkisi

NBA tarihinin birçok kişiye göre en iyi oyuncusu olan Michael Jordan ile ilgili yapılacak herhangi bir şeyin ilgi çekmesi son derece normal. Bütün bunlarla birlikte sadece ABD’de 5 ila 6 milyon izleyicinin belgeseli canlı takip etmesinin Michael Jordan isminin büyüklüğüyle ilgili olmadığı belirtiliyor. Belgeselin bu denli ilgi çekmesinin koronavirüs salgınıyla da doğrudan alakası bulunuyor.

NBA 2020 Finallerinin olduğu dönemde vizyona girmesi beklenen ve her hafta yine aynı şekilde iki bölüm olarak yayınlanması öngörülen The Last Dance belgeseli, muhtemelen yine oldukça fazla ilgi çekecekti.  Bütün bunlarla birlikte canlı izlenme rakamlarında çok yüksek ihtimalle bir düşüş yaşanacaktı.

Belki de spor tarihinin en güçlü figürlerinden biri olan Michael Jordan’ın The Last Dance belgeseli Türkiye’de de en çok izlenenler arasındaki yerini aldı. Karantina dönemi olmasaydı The Last Dance, Türkiye’de bu kadar izlenir miydi? Muhtemelen bu sorunun cevabını hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.